Organ Bağışı

Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine ”Organ Nakli” denir.

Canlıdan yada ölüden nakil yapılabilir. Canlıdan nakillerde Organ nakli gereken hastanın eşinin  veya kendisinin 4.dereceye kadar akrabalarından nakil yapılabilir. Ücret karşılığı nakil tüm ülkelerde olduğu gibi bizde de yasaktır. Ölüden nakiller ise beyin ölümü tanısı alarak ölen kişilerden yapılır.

Beyin ölümü tanısı 2 uzman hekimden oluşan heyet tarafından, gerekli bütün tetkikler yapıldıktan sonra saptanır. Koma ve Bitkisel hayat beyin ölümü değildir. Bu hastalarda bazı beyin fonksiyonları çalışmaktadır ve tıbbi destek ile hasta yaşamına yıllarca devam etmektedir.

Beyin ölümü tüm beyin  fonksiyonlarının geri dönülmez şekilde kaybolmasıdır ve mutlak ölümdür. Ancak beyin ölünce kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek bu ölü bedende canlılığını çok kısa bir süre daha devam ettirir. Ancak bu esnada eğer daha önceden gönüllü bağışçı olduysak ve ailemiz izin verirse organlarımız başka bir bedende hem yaşamaya hem yaşatmaya devam eder. Herhangi bir yerde mesela kalp krizi sonucu ölürsek  kalbi durmuş kişinin diğer organlarıda anında öleceği için kullanılamaz hale gelir.Ölen kişi bağışçı olsa bile nakil yapılamaz.

Ülkemiz yasalarına göre on sekiz yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabilir. Yaşlılar, sigara alkol kullananlar, Hepatit, Aids diyabet ve hipertansiyon  gibi ciddi sağlık sorunları olanlar bile organlarını bağışlayabilir.Bağışlanan organ ve dokular Sağlık bakanlığına bağlı Ulusal Koordinasyon Sistemi ile ülkemiz içindeki tıbben acilliği  ve doku uyumuna göre en uygun alıcıya nakil edilir.

Aileler organ nakli yapılırken yakınlarının vücudunun parçalanacağını zannederler. Hayatı sona ermiş bile olsa; bir çok insana hayat vereceği için, sağlık personelinin bu konuya hassasiyeti çok daha fazladır. Bu yüzden de normal bir ameliyat gibi  titiz ve özenli bir cerrahi müdahale yapılır, sadece normal bir ameliyat izi olur. Cenaze aynı diğer ölüler gibi  tüm bakımları yapıldıktan sonra hasta yakınlarına teslim edilir

Organ bağışının dini yönden sakıncası yoktur. Dünyadaki diğer birçok din de organ ve doku bağışını insani bir yaklaşım olması nedeniyle desteklemekte ve onaylamaktadır. Kuran – ı  Kerim’de  “Kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı” beyan olunmaktadır.( Maide suresi, Ayet 32)Diyanet İşleri Başkanlığının kararı da bu yöndedir.

Gönüllü bağışçı olmak için Sağlık Müdürlüklerine veya tüm Hastanelere başvurabilirsiniz. 2018 de  ülkemizde yaklaşık 2500 böbrek, 930 karaciğer, 72 kalp, 37 Akciğer nakli yapılarak hastalar sağlığına kavuşturuldu.Ülkemizde aile bağları kuvvetli olduğu için, akrabalar arası nakil yapılıyor.Yaşarken böbreğimizi veriyoruz ama ölünce toprağa gömülmesini tercih ediyoruz başkalarına yaşam şansı vermek elimizdeyken.Ancak asıl amaç ölen insanlardan yapılan nakille hayat kurtarmak olmalı. Ülkemiz, maalesef bu konularda çok geri.

Ülkemizde yıllık ölüm sayısı 500.000 kişi iken sadece 2000 kişisi beyin ölümü sonucu ölmekte ve sadece bu 2000 kişinin organları şayet bağışlandıysa başkalarına umut olabilmektedir  Şu an en sevdiğiniz kişinin yıllar içinde bekleme listesine girmeyeceğinin garantisi var mı?

Hiç beklenmedik bir anda yakınını kaybeden bir kişinin organ bağışı için hızlı karar vermesi zordur. Ancak eğer yakınınız hayatta iken organlarını bağışladığını biliyorsanız bu acılı günde bile organ bağışına destek olabilirsiniz.

Biz neler yaptık neler yapıyoruz;

  • Hizmet içi ve halk eğitimleri yapılıyor
  • Belediye Bilboardlarına afiş asıldı
  • Çilek Halk otobüslerine duyurular yayınlatıldı.
  • Özdemir AVM de24-25 Kasımda stant açılacak
  • Hastanemizde açılan stantta Belediyenin desteğiyle hazırladığımız broşür, kupa ve Ti şört gönüllü bağışçılara dağıtılıyor
  • Askeriyeye ve Belediye çalışanlarına ve okullara eğitim verilecek
  • İlçenin mülki, idari amirleri ve ileri gelenleri ile kısa videolarının da yer aldığı
    kamu spotlarını hastanede yer alan ekranlarda yayınlatmak

18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Zaferi

Doktorlar

Yıl 1915

Askeri Dr. Salih Dörtbudak anlatıyor:

Sadece Anafartalar-Arıburnu hattında 06-22 Ağustos 1915’de 18.000 şehit verdik
En az otuz kırk bin yaralımız oldu. Sahra hastanelerinde doktorlar günlerce uykusuz yaralılara hizmet veriyorlardı. Böyle bir hücum gününde tezkereciler hiç durmadan yaralı taşıyor doktorlar sadece yaraları sarabiliyorlardı. Hayatlarından ümit kesilenlerle fazla ilgilenemiyorlardı.

Tam işin en yoğun sırada önüne gencecik bir vatan evladı yatırırlar, bir ayağı kopmak üzere ve bağırsaklar dışarıdadır. Sıhhiyecilere “kaldırın bunu!” derken genç çocuk “Baba!” diye seslenir. Bakar kendi oğludur. Sarılır öper oğlunu, “Bu benim oğlum! Gölge bir yere kaldırın” der. Masanın üzerine çoktan bir başka yaralı vatan evladı yatırılmıştır. Doktor onunla meşgul olmaya başlamıştır. Sırada daha pek çok Mehmet beklemektedir. Doktor ertesi gün oğlu ile ilgilenecek vakti bulur. Ancak, oğlu çoktan gömülmüştür.

Alın şimdi Stetoskopu tam yüreğinizin üzerine koyun… Dinleyin!  iyi dinleyin…
Bu cennet vatanı evladımızdan daha çok sevebiliyor muyuz?
Bu milletin tüm evlatlarına kendi evladımıza verdiğimiz değeri verebiliyor muyuz?
Bu vatanı nasıl sevmişler?
Cephedekiler bir harbin içine düşerken, cephe gerisindekiler bin harbin içinde nasıl yaşamışlar?
Duyabiliyor musunuz o yüreklerin sesini?
YAŞADIĞIMIZ ŞEKİLDE ÖLECEK; AYNEN ÖYLE DİRİLECEĞİZ !!!

NÖRAL TERAPİ

NÖRALTERAPİ NEDİR?
Nöralterapi lokal anestezik madde kullanılarak yapılan regülasyon yani düzenleme tedavisidir.
Almanya’da 1940 yılında bulunan ve Avrupa’da yaygın bir şekilde hekim uygulamasında olan bu tedavi yöntemi (Nöralterapi) sadece kalıcı bir tedavi yöntemi olmakla beraber aynı zamanda bir koruyucu hekimlik yöntemidir.
Nöralterapi vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ yapısında olan vejetatif (otonom) sinir sisteminin uyarılmasını ve regülasyonunu sağlar. Nöralterapide özellikli yerlere uygulanan lokal anestezik enjeksiyonu ile vücutta 3 tane dolaşım düzenlenmiş olur; Kan dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinirsel ileti. Bir dokunun kan dolaşımı yani perfüzyonu artınca o doku beslenir; lenf dolaşım artınca doku metabolitlerinden arındırılır yani temizlenir ve sinir iletisi artan, düzenlenen doku ise daha düzenli çalışır. Dolasıyla, beslenen temizlenen ve düzenli komut alan dokunun kendini iyileştirme kapasitesi artar.
NÖRALTERAPİ KİMLERE UYGULANABİLİR?
Nöral terapi çocuk ve yaşlılar dahil olmak üzere her yaşta hastaya uygulanabilir.

Tansiyon, şeker, kalp vb. hastalıklar ve hastanın kullandığı ilaçlar tedaviye engel değildir.

Sadece kortizon kullanan hastalarda vücut tümden baskılandığı için tedavinin etkinliği azalır.

Kanı sulandırıcı kullananlarda ise bazı uygulamalarda dikkatli davranılmalıdır. Genelde cilde yapılan uygulamaların hiçbir sakıncası yoktur.

TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR
1- Migren ve baş ağrılarının tedavisi
2- Boyun, sırt ve bel ağrıları gibi kas kökenli ağrıların tedavisi

3- Bel ve boyun fıtıklarında ağrının giderilmesi

4- Eklem hastalıkları (menisküs yırtılması, eklem içindeki sıvının azaltılması, sporcu yaralanmaları)

5- Sinir basısına bağlı oluşan ağrıların tedavisi

6- Menapoz sıkıntılarının giderilmesi

7- Adet düzensizlikleri ve şiddetli adet sancılarının tedavisi

8- Fibromyalji (yaygın kas ağrıları), devamlı yorgunluk hissi ve halsizlik tedavisi

9- Kronik kabızlık tedavisi

10- Yüz felci tedavisi

11- Trigeminal nevralji tedavisi

12- Vücudun toksinlerden arındırılması

Kdz. Ereğli Devlet Hastanesinde Ağrısız Doğum

Karadeniz Ereğli Devlet Hastanesinde Ağrısız Doğum yapılmaktadır.kdz.eregli.devlet.hastanesi

  • Ağrısız doğum mutluluktur.
  • Ağrısız doğum tamamen normal doğumdur.
  • Ağrısız doğumda amaç, bel bölgesinden uygulanan bir iğne ile epidural alana kateter takılması ve kateterden uygulan ilaç ile doğum sancılarını azaltmaktır. Hastanemizde bu işlem uzman hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir

 


epidural1

  • Epidural kateter takılan hastalarda da normal doğum süreçleri takip edilir. Epidural doğumla ağrının yarıdan çoğu geçmektedir. Bölgesel analjezi uygulamasından sonra doğuma kadar geçen sürede hamileler yürüyebilir, dolaşabilirler; doğum eylemi başladığında  karındaki kasılmalara eş zamanlı olarak ıkınır, bebeği aşağı iterler. 
  • Her kasılmada bebek, doğum kanalında biraz daha ilerler ve en sonunda önce başı sonra vücudu doğar. 
  • Normal doğumda altın standart; epidural analjesidir. Normal doğum için en çok tercih edilen, en etkili, en güvenli ve en sık kullanılan yöntemdir. Bel bölgesindeki epidural alana ağrı kesici ilaçların enjeksiyonu ile gerçekleştirilir. 

epidural2

 

  • Enjeksiyon öncesi tansiyon ve nabız kontrolü yapılır, ilaç kontrollü ağrı cihazı ile uygulanır. Doğum süresince saatlerce sürecek ağrıyı engellemek amaçlanmaktadır.
  • Bebeğe ilaç geçmediği için bebek için de güvenlidir. 
  • Doğum sonrası anne, yorgun ve bitkin olmadığı için bebeğini çok daha çabuk kucağına alır ve hemen besleyebilir.